Muhammed Mustafa SAV

Muhammed Mustafa SAV

Muhammed Mustafa SAV
Anasayfa e Kitap Hayatı Fotoğraflar Kitaplar Linkler Multimedya Nükteleri Şiirler Yazılar Ziyaretçi Salavat English
Mi’raç Ve Zaman

Mi’raç Ve Zaman

Prof. Dr. Adem Tatlı

BESİNCİ MEVSİM DERGİSİ - Mayıs 2008

Mi'rac, bir gece vakti Peygamberimiz (a. s. m.)'in Mescid-i Haram'dan (Kabe'den) Mescid-i Aksa'ya (Kudüs'e) getirilmesi ve buradan da gökyüzüne yükseltilmesidir. Efendimizin (a.s.m.) Kabe'den Kudüs'e gelişi âyetle sabit iken; Kudüs'ten semaya yükselmesi, kendilerinin beyanı ile sabittir.

Bu seyahat esnasında Peygamberimiz (a.s.m.), sema tabakalarındaki diğer peygamberlerle görüşmüş, cennet ve cehennemi müşahede etmiş, Cenab-ı Hakka doğrudan muhatap olmuş ve beş vakit namaz emrini alıp getirmiştir. Bütün bu olaylar, az bir zaman içerisinde cereyan etmiştir.

Mi'rac bir mu'cizedir. Mu'cize ise, bildiğimiz ve tâbi olduğumuz kâinat kanunlarına uymayan olaylardır. Şu kadar var ki, mi'rac hadisesi bir hareket şeklidir. Bilindiği gibi, çok değişik hızlara sahip hareket tarzları vardır. Meselâ; merminin hızı, sesin hızı, ışığın, elektriğin, ruhun ve hayalin hızları farklı farklıdır. Işık güneşten bize 8 dakikada gelirken, biz hayalen güneşe bir anda gidebilmekteyiz. Mi'rac hadisesinin çok kısa bir sürede meydana gelişini aklına sığdıramayanlar, bu gidip gelmenin sadece ruhen olduğunu ileri sürmektedir. Manen terakki eden hemen herkes, ruhen gökyüzünde bir derece seyahat edebilir. En azından rüyada pek çok yerleri gezebilir, dünyanın dışına çok kısa sürede çıkabilir yani ruhen âlemleri dolaşmak için peygamber olmaya gerek yoktur.

Bu mi'rac mucizesini, bir saatin farklı hızlara sahip ibre hareketleriyle anlamak mümkündür. Burada 1 cm yarıçapında bir saatin, dakika, saniye, salise ve aşire ibrelerine birer kişinin bindiğini farz ediyoruz. Bir saatlik bir zaman dilimi içerisinde bu şahısların gezdiği alanları göz önüne alacağız. Saat ibresi 12den l'e geldiği zaman, yani 1 saat sonra, dakika ibresi bir daire çizer. Saniye ibresi bundan 60 kat geniş bir daireyi, salise ibresi de, saniyenin 60 katı daha geniş bir daireyi dolaşır. Bir başka ifade ile, bir cm yarıçapında bir saatin saat ibresine binen bir kimse, bir saatte sadece 5 mm'lik bir sahada hareket ettiği halde, dakika ibresine binen 6 cm, saniye ibresine binen 3.6 m, saatin on basamak altı olan aşire ibresine binen bir kimse ise, 660 milyar km'lik bir sahayı gezer.

Görüldüğü gibi, aynı zaman dilimi içerisinde, farklı konumdaki kimseler farklı hızlarla hareket edebiliyorlar. Bir saatte, saat ibresine binen kimsenin gördüğü alan sadece 5 mm iken, aşire ibresine binen bir kimse, 660 milyar km'lik bir sahayı gezebilir. Bir başka ifade ile, saat ibresinin 5 mm'lik seyahatına karşılık, aşire ibresi ile güneşe 4400 defa gidip gelinebilir.

Burada saatin 10 basamak altı alındı. Yüz basamak altında bir ibreye binen kimsenin bir anda trilyonlarca kilometreyi kat etmesi mümkündür. Görüldüğü gibi mi'rac hadisesi, yani kısa zamanda çok yerlerin gezilmesi, ilmen imkan dahilindedir.

O halde, gezegenleri ve galaksileri uzayda binlerce kilometre süratle döndüren ve idare eden, üzerinde yaşadığımız şu koca dünyayı güneşin etrafında saatte 110 bin kilometre hızla gezdiren Cenab-ı Hak, sevgili habibini de alıp uzayda istediği süratte gezdiremez mi?

İşte âlemlerin yaratıcısı olan Allah (c.c), son peygamberini almış ve bütün kainatı gezdirerek, saltanatının haşmetini göstermiştir.