Arz-ı ta’zîm eylemez mi âlem-i imkân sana
Arz-ı ta’zîm etti Allâhü Azîmü’ş-şân sana
Nûr-i îmândır nücûmundan dem-â-dem berk uran
Asumân etmiş hezârân kalb ile îmân sana
Fazl-ı bî-pâyânının burhân-ı bî-pâyânı var
Var mı ulviyyât içinde olmayan burhân sana
Hüsn-i Kur’ân’ı görür insân olur hayrân sana
Dest-i Kudretle yazılmış hiyedir Kur’ân sana
Dil esîrin olduğu günden beri âzâdedir
Mâ-sivâya bağlanır mı bağlanan vicdân sana
Arz-ı ta’zîm: Hürmet göstermek
Azîmü’ş-şân: Şanı yüce
Nûr-ı îmân: İman nuru
Nücûm:Yıldızlar
Dem-â-dem: Anve an, her an
Berk: Şimşek,yaprak, sert
Âsmân: Uyanıkolmak
Hezârân: Binlerce
Fazl-ı bî-pâyân: Sonsuz fazilet
Bürhân-ı bî-pâyân: Sonsuz deliller
Ulviyyât:Yücelik
Bürhân: Delil
Hüsn-i Kur’ân: Kur’ân’ın güzelliği
Dest-i kudret: Kudret eli
Hilye: Güzelsıfatlar
Dil: Gönül
Âzâde: Özgür