Bir aşk erbabı Yaman Dede… Mevlânâ’nın dizeleriyle karşılaştığı gün yanmaya başlıyor: “Dinle, bu ney neler anlatıyor? Ayrılıklardan nasıl şikâyet ediyor?” Kendini yitiriyor. Bu hayata göz yumup başka bir âleme göz açıyor. Artık kendini kalbini tanımaya, anlamaya, bilmeye adıyor. Ve yalnızca O’nunla can buluyor…
Sadık Yalsızuçanlar’ın ustalıklı kaleminden Diyamandi, bir arayıştan ibaret olan insanın kâinat kadar büyük bir mutluluğa ermesinin hikâyesi…
“Anladım ki O’nun sadece lütfu var, biz bazısına kahır diyoruz. İçime uzun süre baktım, orada yokluk gördüm. Yokluğun baskısı arttıkça ruhum daha da şenlenecek. O’ndan gelen her şey güzel, O’ndan gelen her acı tatlı...”
Sadık Yalsızuçanlar, Diyamandi adlı kitabında, Yaman Dede’nin, bir kız
öğrencisinin suallerine verdiği cevabi mektupları bir araya getirmiş.
Yaman Dede, kimi uzun kimi kısa mektuplarında, o mahviyet perdesini biraz
aralamış ve çoğu kez mahcup bir eda ile hayatını, ihtida hikayesini ve yanıp
yakılışını anlatmış. Bütün hatıratlarda karşımıza çıktığı şekliyle, bir devrin
ilim, irfan, edebiyat dünyasının güzide simalarına (Mesela Yahya Kemal,
Massignon, Anna Maria Schimmel, Şefik Can…), kültürel ve gündelik hayatına ayna
tutmuş. Bahse konu Anadolu’dan İstanbul’a, Hıristiyanlık’tan İslam’a seyreden
bir serüven olunca insanı daha çok cezbeden bir eser çıkmış ortaya.
Günün Kitabı |
Seçme Şiirler |
Adsız |
Ey Allahın Resulü(A.S.M.) |
Hakk Azizi |
Sevgili |
Sevgili - 2 |
Ta'rif-i Muhammedî Aleyhisselatu Vesselam |
Yâ Resulallah |