12.10.2023
Seninle ki mevat ruhlar hayat bulmuştur yeniden,
Şems kıskanır envarını her şeyden parlakı sensin.
Şeb-i tarikteki zulmat afakı sarmışken kat kat,
Bi-ziya olan beşerin ruşeni felakı sensin.
Sen Ahmet'sin sen Mahmut'sun hem de Muhamed Mustafa,
Cümle bütün kainatın sultan-ı levlâkı sensin.
Hüsran içerisinde olan nev-i beşer tayfasının,
Hem dünyada hem ukbada şerefli yüz akı sensin.
Yersiz kemter sever seni canından çok da ileri,
Gerek burda gerek orda onun tek müştâkı sensin.
Onmaz : Çaresiz
Dil-i mecruh : Gönül yarası.
Tiryak : İlaç, melhem.
Serkeş : Söz dinlemez, asi.
Tül-i emel : Haddinden fazla şeyi isteme.
İslak : Yola getirme, islah etme.
Mevat : Ölü, cansız.
Şems : Güneş
Envar : Işık, parıltı.
Şeb-i tarik : Karanlık gece
Zulmat : Karanlık
Afak : Dört yan, her taraf.
Bi-ziya : Işıksız, nursuz, karanlık.
Beşer : İnsan
Ruşen : Aydınlık, parlak.
Felak : Sabah aydınlığı.
Sultan-ı levlâk : Bütün her şeyin onun sevgisi sebebiyle yaratılan sultan.
Hüsran : Zarar, ziyan.
Nev-i beşer : İnsan cinsi.
Ukba : Ahiret
Kemter : Değersiz
Müştâk : Çok arzulu, düşkün, aşık, can atan, iştiyaklı, çok fazla istekli.