Prof. Dr. Ahmed Akgündüz 1987 yılının başlarında dergimizi aradığında ZAFER tarihinde dönüm noktası olacak bir sayının müjdesini daha büyük bir müjde ile beraber veriyordu. Peygamber Efendimiz' in (S.A.V.) yalancı peygamber Müseylime'ye gönderdiği mektup, Topkapı Sarayı Müzesi'nin Mukaddes Emanetler Dairesi'nde ortaya çıkarılmıştı. Hadis âlimleri ve çeşitli İslâm kaynakları tarafından muhtevası günümüze kadar aktarılan, fakat şimdiye kadar bulunamayan bu mukaddes vesika ilk defa ZAFER vasıtasıyla bütün dünyaya ilân ediliyordu.
Mektubun orijinali
Peygamberimiz, hicretin 7. senesinde, basta Doğu Roma (Bizans) imparatorluğu olmak üzere dünyanın en büyük devletlerine tebliğ mektupları göndermiş ve kendilerini İslâmiyet'e dâvet etmişti. Efendimizin teşebbüsü, sonunda beklenen neticeyi verdi ve insanlar, akın akın Müslüman olmaya başladı. Bu gâye ile Medine'ye gelen Benî Hanife kabilesinin temsilcileri arasında, Müseylime adında birisi vardı. Edebî yönü oldukça kuvvetli olan bu şahıs, Müslümanları gördükten sonra onlara karşı duyduğu kıskançlığı, kendisini büyük bir felâkete sürükleyecek şekilde izhâr etti ve peygamber olduğunu ileri sürerek, kavminin Efendimize değil de kendisine tâbi olmasını istedi.
Müseylime'nin bu iddiası bazı münâfıkların da yardımıyla kuvvet buldu ve Benî Hanife kabilesinin birçoğunu dininden döndürdü. Yalancı Peygamber Müseylime, sonraları daha da ileri giderek Efendimiz'e (S.A.V.) su meâlde bir mektup yazdı:
"Allah'ın Resulü Müseylime'den, yine Allah'ın Resulü Muhammed'e, Sana selam olsun. Ben, seninle birlikte peygamberlik vazifesine ortağım. Yeryüzünün yarısı bize, yarısı da Kureys Kabilesine âittir. Ancak Kureys haddini asan bir kavimdir."
Peygamberimiz bu satırları okuyunca, onu getiren elçilere:
"Eğer elçilerin öldürülmeyeceğine dâir bir kâide olmasaydı, sizin boynunuzu vurdururdum" demiş ve Ubeyy bin Kaab'a yazdırdığı aşağıdaki mektubu, Müseylime'ye göndermiştir. (Mektubun son cümlesi, tam olarak okunamamıştır.)
"Rahman ve Rahim olan Allah' in adıyla; Allah'ın Resulü Muhammed'den, yalancı peygamber Müseylime-tül-Kezzab'a . Selâm, hidayete tâbi kimseler üzerine olsun. Bundan sonra bilesin ki, yeryüzü Allah' indir. Onu, kullarından dilediğine ihsan eder. Hüsn-ü akıbet ise, müttakilerindir.(Allah'tan korkan mümin kullara aittir.) Sen ve beraberindekiler eğer tövbe eder seniz, Allah da seni ve seninle beraber tövbe edenleri affeder."
···
Müseylime'nin Sonu:
Uhud harbinde Hz. Hamza'yı sehid eden Hz. Vahşi, sonradan Müslüman olmuş ve Hz. Ebubekir zamanında Halid Bin Velid komutasındaki bir orduda yer alarak Müseylime'nin askerleri ile çarpışmıştı. Hz. Vahsi, bu savaşta Hz. Hamza' yi şehid ettiği mızrağı kullanarak Müseylime'yi öldürmüş ve Hz. Hamza'ya mukabil olmasını istediği bu hareketiyle Allah'tan affını istemiştir.