Ebü’l-Fazl Celâlüddîn Abdurrahmân b. Ebî Bekr b. Muhammed el-Hudayrî es-Süyûtî eş-Şâfiî (ö. 911/1505)
Receb 849’da (3 Ekim 1445) Kahire’de doğdu
Süyûtî’nin hadisle ilgili bazı görüşleri şöyledir: 1. Müteahhirîn döneminde önceden hakkında hüküm bulunmayan bir hadisin sahih li-zâtihî olduğuna değil sahih li-gayrihî olduğuna hükmedilebilir. 2. Râviler hakkında cerh ve ta‘dîl yapma imkânı kalmadığından hadislerin sıhhati konusunda artık kitaplara güvenmek gerekir (Şerḥu Elfiyyeti’l-ʿIrâḳī, s. 147). 3. Cevâmiu’l-kelim olmamak kaydıyla hadislerin mâna ile rivayeti câizdir. 4. Mütevâtir için gerekli asgari râvi sayısı ondur. 5. Hadiste yalancılığı sabit olan kişi tövbe etse de rivayetleri kabul edilmez (et-Teḥaddüs̱, s. 234; Lahhâm, s. 400). 6. Bir hadisin mevzû olduğu metnine bakılarak da anlaşılabilir (Tedrîbü’r-râvî, I, 274). 7. Buhârî ve Müslim’in ortaklaşa rivayet ettikleri hadislerin sıhhati kesindir ve kesin bilgi ifade eder. 8. İcâzetsiz mükâtebe sadece icâzetten ve münâvelenin birçok çeşidinden üstündür. 9. Hadislerin i‘mâli ilgasından evlâdır (Ṭarzü’l-ʿimâme, II, 749-750).
Çokça eser vermiş, önemli mevkilere gelmiş tefsir, hadis, fıkıh, Arap dili ve edebiyatı âlimidir.
Eserlerinden öne çıkanlara bir kaç örnek:
el-Câmiʿu’ṣ-ṣaġīr. Süyûtî Cemʿu’l-cevâmiʿden özetlediği bu eserinde 10.010 veciz kavlî hadisi alfabetik olarak sıralamış, hadislerin sıhhat durumunu ve kaynaklarını kısaltmalarla göstermiştir. Eser Kahire’de (meselâ 1284, 1286), Marsilya’da (1851, Fransızca tercümesiyle birlikte), Beyrut’ta (nşr. Heysem Nizâm Temîm, el-Fetḥu’l-kebîr’le birlikte; 1970, 1981, 2000, Cemʿu’l-cevâmiʿ içinde, 2004), Riyad’da (1988, et-Teysîr’le birlikte) ve Mekke’de (1998, Feyżü’l-ḳadîr’le birlikte) yayımlanmıştır. Kitap üzerine ihtisar, şerh, hâşiye, nazım, tercüme vb. türlerde birçok çalışma yapılmıştır.
Miftâḥu’l-cenne fi’l-iʿtiṣâm (iḥticâc) bi’s-sünne (Kahire 1928, 1990, 1993; nşr. Kusay Muhibbüddin el-Hatîb, Kahire 1394; nşr. Seyyid el-Cümeylî, Kahire, ts.; nşr. Bedr b. Abdullah Bedr, Küveyt 1402; Beyrut 1993; nşr. Abdurrahman Fâhûrî, Halep 1979; nşr. Mustafa Âşûr, Kahire 1987).
Eseri Yüksel Kılıçaslan (Akidede Sünnetin Yeri, İstanbul 1987),
Enbiya Yıldırım (Sünnetin İslâm’daki Yeri, İstanbul 1992, 1996) ve
Emin Aşıkkutlu (Sünnetin Dindeki Yeri, İstanbul 2003) Türkçe’ye çevirmiştir.
et-Tevşîḥ ʿale’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaḥîḥ. Ṣaḥîḥ-i Buḫârî’nin şerhidir (nşr. Rıdvân Câmi‘ Rıdvân, Riyad 1998; nşr. Alâ İbrâhim Ezherî, Beyrut 2000). Ali b. Süleyman ed-Dimnâtî eseri Rûḥu’t-Tevşîḥ ʿale’l-Câmiʿi’ṣ-ṣaḥîḥ adıyla ihtisar etmiş (Kahire 1298), Fâize Ahmed Sâlim Bâferec (I. kısım) ve Hayât Sıddîk Abdülvâhid (II. kısım) et-Tevşîḥ üzerine doktora tezi hazırlamıştır (1418, Câmiatü Ümmi’l-kurâ).
Miftâḥu’l-cenne fi’l-iʿtiṣâm (iḥticâc) bi’s-sünne (Kahire 1928, 1990, 1993; nşr. Kusay Muhibbüddin el-Hatîb, Kahire 1394; nşr. Seyyid el-Cümeylî, Kahire, ts.; nşr. Bedr b. Abdullah Bedr, Küveyt 1402; Beyrut 1993; nşr. Abdurrahman Fâhûrî, Halep 1979; nşr. Mustafa Âşûr, Kahire 1987). Eseri Yüksel Kılıçaslan (Akidede Sünnetin Yeri, İstanbul 1987), Enbiya Yıldırım (Sünnetin İslâm’daki Yeri, İstanbul 1992, 1996) ve Emin Aşıkkutlu (Sünnetin Dindeki Yeri, İstanbul 2003) Türkçe’ye çevirmiştir.
Süyûtî, hayatının son beş yılını inzivada geçirdiği Nil üzerindeki Ravza adasında 19 Cemâziyelevvel 911’de (18 Ekim 1505) vefat etti ve babasının Bâbülkarâfe dışında bulunan kabrinin yanına defnedildi.
Hadis Kitapları |
|