Na’t-ı Şerîf
Ziyâ Paşa
Belâ-yı mâsivâya mübtelâyım yâ Resûlallâh
Zebûn-ı pençe-i nefs ü hevâyım yâ Resûlallâh
Kerem kıl ben esîme el-aman ey rahmet-i âlem
Ser-â-pâ mahz-ı isyân u hatâyım yâ Resûlallâh
Sen evreng-i şefâat şâhısın sultân-ı rahmetsin
Kapında ben de bir kemter gedâyım yâ Resûlallâh
Şefâat kıl meded yoksa o rütbe çok günâhım kim
Ne rütbe yansam ol rütbe sezâyım yâ Resûlallâh
Zebûn-ı derd-i isyâna tabîb-i mihribân sensin
Alîlim ben de muhtâc-ı devâyım yâ Resûlallâh
Ne gam mücrim isem de bana besdir bu sa’âdet kim
Kapında bir kemîne hâk-i pâyım yâ Resûlallâh
Beni reddetme evlâdın başıyçün bâb-ı lûtfundan
Ziyâ’yım bende-i Âl-i âbâyım yâ Resulallâh
Mâsivâ: Dünya
ile ilgili olan şeyler, Allah’dan başka herşey
Mübtelâ:
Tutkun
Zebûn: Zayıf,
güçsüz
Nefs: Can,
kendi; istek duygusu, nefis
Hevâ: İstek,
arzu
Esîm:
Günahkar, suçlu
El-aman:
Medet
Rahmet:
Merhamet, acımak, esirgemek
Ser-â-pâ:
Baştan ayağa
Mahz:
Katıksız, saf, has
Evreng: Taht,
yakışıklılık
Şefâat: Af
için vesile olmak
Kemter:
İtibarsız, pek aşağı
Gedâ: Fakir
Sezâ: Lâyık
Tabîb-i mihribân:
Merhamet doktoru
Alîl: Hasta
Muhtâc-ı devâ:
Devaya muhtaç
Gam: Keder,
tasa, dert
Mücrim: Suçlu
Bes: Yeter,kâfi
Sa’âdet:Mutluluk
Kemîne:Noksan, eksik, hor görülen
Hâk-i pây:Ayak toprağı, ayağın bastığı yer
Bâb-ı lütf:Lütuf kapısı
Bende: Hizmetçi, kul, bağlı
Âli âbâ:Peygamberimizin ailesi: Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz. Hasan, Hz. Hüseyin