1-) "İlmi öğreniniz. Çünkü onun öğrenilmesi, Allah'a karşı haşyettir. Talebi
ibâdettir. Müzâkeresi tesbihtir. Ondan bahis ise cihaddır. "
2-) "Bir âlimin yatağına yaslanarak ilmine (kitabına) bir saat bakması, yetmiş
saat ibâdetten hayırlıdır. "
3-) "İlmin tâlibi (talebesi), RAHMAN'ın tâlibidir. İlmin talipçisi, İslâm'ın
rüknüdür. Onun ser-ü mükâfatı, Peygamberlerle beraber verilir. "
4-) "İlim talep etmek, Allah'ın katında nâfile namaz, oruç, hacdan ve fiy-sebiylillah
olan cihaddan efdaldir. "
5-) "İlminden menfaat görülen bir âlim, bin abidden hayırlıdır. "
6-) "Din ile dünyayı talep edenlere veyl olsun. "
7-) "Bir demin bir hikmet kelimesini işitmesi, duyması, bâzen olur ki, ona bir
sene ibâdetten hayırlı olur ve bir saat ilim müzâkeresi yanında oturmak, bir
köle azad etmekten daha hayırlıdır. "
8-) "Cenâb-ı Hak, bir demi senin elinle (vasıtanla) hidâyete getirmesi, güneşin
üzerine doğduğu her şeyden daha çok sana hayırlıdır. "
9-) "Cenâb-ı Hak şu ümmetin üstünde hem deccalın kılıncını, hem de büyük harbin
kılıncını beraber cem etmeyecektir. " ( Mülâheme-i Kübrâ olan ikinci Harb-i
Umumi, lem-i İslâm'ı hırpalamadığı işaretiyle, İslâmlar içinde bir deccâl, lem-i
İslâm'ı başka bir surette hırpalayacak. )
10-) "Hilâfet-i İslâmiyye, babamın kardeşi amcam Abbas'ın oğullarından zâil
olmayacak. Tâ onu deccala teslim edinceye kadar. "
11-) "Ulemânın mürekkebiye Şühedâ kanı muvâzene edilse, muhakkak ki Allah
yanında, ulemânın mürekkebi, Şühedânın kanından râcih gelecektir. "
12-) "Şedid,kuvvetli,kahraman o değildir ki, insanları mağlup etsin. Belki
kahraman odur ki, gadap ve hiddet ânında, nefsini mağlup eder. "
13-) "Bir müslüman, bir müslüman kardeşine bir hediye ihdâ etmesi; onun
hidâyetini artırıp, kötülüklerden onu alıkoyan bir hikmet kelimesinden daha
hayırlıdır. "
14-) "Halk-ı demden (A. S) tâ kıyâmete kadar, âlem-i insaniyyet arasında,deccâl
hâdisesinden daha büyük bir umur, mes'ele yoktur. "
15-) "Bir ilim talebesi, ilim tahsil ederken eceli gelse, vefât etse, onun
derecesiyle Enbiyâ derecesi arasında, bir peygamberlik mertebesi kalır. "
16-) "Kim ki ilimden (yâni ilm-i imânî ve tahkikîden) bir bâb, bir mes'ele
taâllüm ederse, onunla amel etsin etmesin, bir rek'ât nafile namazdan efdaldir.
Eğer öğrenmekle beraber amel de ederse,yâhut onu başkasına da öğretirse, o zaman
tâ kıyâmete kadar, onun o büyük sevabı ve onunla amel edenin sevabı onun
olacaktır.
17-) "Kim ki İslâmı ihyâ etmek niyetiyle ilimden bir bâb tahsil ederse, onun
derecesiyle peygamberlik derecesi arasında, yalnız bir kalmış olur. "
18-) "Bir mü'minde dört şey, dört ahlâk içtimâ ettiği zaman Cenâb-ı Hak, o dört
ahlâkıyla ona cenneti vâcip etmiş olur. -
a) Lisanında SIDK. ( Doğruluk. Yâni yalan söylememek. )
b) Malda SEH. (Yâni cömertlik. )
c) Kalpte meveddet,SEVGİ.
d) Hazırda ve gaybda olanlara NASİHAT etmek.
19-) "Kâhinlerden birisi gelecek, Kur'an'ı (Kur'an'ın hakikatlarını) öyle bir
tarzda ders verecektir ki, ondan sonra, onun gibi o ders ve talimi veren
olmayacaktır. " (Kâhin : Hadisin metnindeki kâhinden murad, Allah-u lem, ilhâma
mazhâr, gaybî umuru veyâhut gizli kalmış esrârı veyâhut mestur olan Hakaik-ı
Kur'aniyyeyi ilhâm-ı ilâhi ile ders verecek birisi demektir. Bu ise, gaybî ve
istikbâlî bir işâret,bir ihbâr-ı Nebevîdir. )
20-) "Bir ilim talebesi ilim tahsil etmekteyken ölüm ve ecel gelse, vefât etse
şehiddir. "
21-) "Kur'an'ın hamelelerine ikrâm, hürmet ediniz. " (Kur'an'ın hameleleriyse, ya
Kur'an'ı hıfzedenlerdir, veyâhut Kur'an'ın hakikatlerini yaşayanlardır.
)
22-) "Ulemâya hürmet ediniz, ikrâm ediniz. Çünkü ulemâ, peygamberlerin
vârisidir. "
23-) "İlmin efdali imân ilmidir. Bu ilimle az olan amel, ilim ile olduğu için
menfâât verir. Fakat çok amel cehil ile olsa menfââtsizdir. "
24-) "Cenâb-ı Allah (C. C), mü'min kulunu tecrübe ve imtihan için, musibet ve
belaya giriftâr eder. Fakat, O'nun bu iptilâi ve denemesini, o mü'min kulunun
üstünde kerâmât ve ikrâmını izhâr içindir. "
25-) "Said, fitnelerden uzak kalmış kimse, musibet ve fitneye giriftâr olduğu
hâlde, sabreden kimsedir. Böyle adam ise, çok garip ve pek nâdirdir. "
26-) "Muhakkak fitne gelmektedir. İbâdı (insanları) parça parça edecektir. Ancak
âlimler ondan kurtulurlar. "
27-) "Ahir zamanda, şiddetli ve dehşetli bir belâ gelecek. Herkese isâbet
edecek. Ondan kurtulan olmaz. Ancak Allah'ın dinini bilen ve ona göre lisânıyla
ve kalbiyle mücâhede eden bir adam kurtulacak. O ise, ona geçmişlerin mesleği sebkât etmiştir. Bir de, Allah'ın dinini bilip,tasdik eden birisi kurtulacak.
"
28-) "Benî demin en cömerti, en kerimi ve en sâhisi benim. Benden sonra, onların
en kerimi, en cevâdı ise, bir recul, bir demdir ki; o dem (hususi) bir ilim
bilecek ve o ilmini neşredecektir. Kıyâmet gününde müstakilen bir cemaat hâlinde
baas olunacaktır. "
29-) "Kur'an'ı öğrenen ve öğreten, içindeki hakaikını ders veren bilmiş olsunlar
ki; kıyâmet gününde onların cennete girmelerine, sâik ve delil ben olacağım. "
30-) "Sakın bid'atlara yanaşmayınız. Çünkü, bütün bid'atlar dalâlettir. Bu
dalâletler de, cehenneme dayanacaklardır. "
31-) "Bizden gayrısına kendisini benzeten, bizden değildir. Sakın Yahudi ve
Hıristiyanlara kendinizi benzetmeyiniz. "
32-) "Cihâdın en efdali odur ki, eğri yolda olup, Hakka karşı mümânaat gösteren
en cebbâr hükümdarlara, kumandanlara karşı hak söz söyleyendir. "
33-) "Cihâdın en faziletlisi, kişinin kendi nefsi ve hevâsına karşı mücâhade
etmesidir. "