Muhammed Mustafa SAV

Muhammed Mustafa SAV

Muhammed Mustafa SAV
Anasayfa e Kitap Hayatı Fotoğraflar Kitaplar Linkler Multimedya Nükteleri Şiirler Yazılar Ziyaretçi Salavat English

 

Peygamber Efendimiz "sallallahü aleyhi ve sellem"in

(Dâvet mektupları) -7-

 

SALTANATI BIRAKMADI

 

O gün "hazreti Hatîp", Mısır hükümdârına,

Resûlün evsâfını anlattı bir bir ona.

 

O da, kitaplarında bunları okumuştu,

Anlattığı şeyleri, o da doğru bulmuştu.

 

Dedi: (Vasıflarını şimdi söylediğiniz,

O Resûlün zuhûru, bu zamandır şüphesiz.

 

O, iki kızkardeşi vermez aynı adama,

Hediye kabûl eder, sadaka almaz ama.

 

Fakîr ve yoksullarla oturur, sohbet eder,

Bizim kitaplarımız, Ondan böyle bahseder.

 

Lâkin ben, buna rağmen Ona uymayacağım,

Çünki saltanatımı bırakamıyacağım.

 

Birçok memleketlere, O sâhip olacaktır,

Getirdiği o dîni, her yere yayacaktır.

 

Kendisinden sonra da, Onun sahâbîleri,

Buralara gelir ve alırlar bu yerleri.

 

Ama ben, kıptîlere, ne bundan bahsederim,

Ne de bu konuşmamı onlar bilsin isterim.)

 

Sonra da, kâtibini çağırıp huzûruna,

Şöyle cevâb yazdırdı, Resûlün mektûbuna:

 

(Bu, Abdullahın oğlu Muhammed'e yazılan,

Mektuptur, kıptîlerin büyüğü Mukavkıstan,

 

Adıma gönderdiğin o mektûbunu aldım,

Yazdığını okuyup, dâvetini anladım.

 

Ben dahî bilirdim ki, bir "Peygamber" çıkacak,

"Şam"dan çıkacağını bilirdim onun ancak.

 

İki adet câriye sana gönderiyorum,

Ayrıca cins bir katır hediye ediyorum.)

 

Verdi bunlardan başka, "Misk" ve "Güzel koku"lar,

Ve billûr bir kadehle, kokulu, nefîs ballar.

 

Sonra, onun yanına muhâfızlar katarak,

Gönderdi Medîneye, bizzât uğurlıyarak.

 

Geldi hediyelerle Medîneye o yine,

Teslîm etti onları Allahın Habîbine.

 

Aldığı o mektûbu, çıkarıp eyledi arz,

Ve onun sözlerini, nakledip, eyledi bahs.

 

Peygamber Efendimiz, buyurdu ki: (Ne fenâ,

Mâlesef kıyamadı dünyâ saltanatına.

 

Onun hidâyetine, bu mâni oldu, ancak,

Sonunda o saltanat elinde kalmıyacak.)

 

"Mukavkıs", o Servere iki kardeş câriye,

Gönderdi, biri "Sîrîn", ikincisi "Mâriye".

 

"Hatîp", yolda onları îmâna etti dâvet,

İkisi de müslümân oldular en nihâyet.

 

Hazreti "Mâriye"nin müslümân olmasına,

Resûlullah sevinip, aldılar nikâhına.

 

"Mâriye" hazretleri, annemiz oldu o gün,

Ondan, "İbrâhim" adlı oğlu oldu Resûlün.

 

Kardeşi "Sîrîn"i de, şâir-i Nebî olan,

"Hassân ibni Sâbit"e hediyye etti o an.

 

Cins ve beyaz katıra, "Düldül" adı verildi,

Merkebe ise "Ufeyr", yâhut "Yâfur" denildi.

 

Hiç beyaz tüylü katır yoktu Arabistânda,

Eshâb, böyle bir hayvan, ilk gördüler o anda.