Na’t
Şeref Hanım
(1809-1861)
Enbiyâ müştâk-i vech-i tâbdârındır senin
Evliyâ uşşâk-i bî-sabr u karârındır senin
On sekiz bin âlemi icâddan maksûd-ı Hak
Nâsa ancak arz-ı şân u itibârındır senin
Yâ Resûlallâh Bû Bekr ü Ömer Osmân Alî
Efdal-i nâs olmasın mı çâr yârindir senin
Etmesin mi kudsiyâna haşre dek arz-ı vakâr
Zât-ı Cibrîl-i Emîn hizmet-güzârındır senin
Mevlevî gibi semâda pertev-i şevkin ile
Mihr ü meh ser-geşte-i leyl ü nehârındır senin
Düşüren âhûları sahrâlara bî-ihtiyâr
Mutlaka te’sîr-i bûy-ı müşg-bârındır senin
Bülbül ü pervâneyi nâlân u sûzân eyleyen
Arzû-yı nûr-ı zâtın gül-izârındır senin
Âbid ü zâhid günahkâr u tebahkâr ümmetin
Cümlesi muhtâc-ı lûtf-ı bî-şumârındır senin
El-meded hîn-i şefâat kıl Şeref zârı da yâd
Mücrimîne merhamet etmek şiârındır senin
Enbiyâ:
Peygamberler
Müştâk-i vech-i tâbdâr:
Parıltılı yüzü özleyen
Uşşâk:
Aşıklar
İcâd: Yaratma
Maksûd-ı Hak:
Hakk’ın maksadı
Nâs: İnsanlar
Efdal-i nâs:
İnsanların en faziletlisi
Çâr yâr: Dört
sevgili, Hz. Peygamberimizden sonraki ilk dört halife
Kudsiyân:
Melekler
Haşr: Yeniden
dirilme
Arz-ı vakâr:
Ağır başlı duruş
Cibrîl-i Emîn:
Cebrâil isimli melek
Güzâr: Geçme, geçiş
Pertev-i şevk:
Arzunun ışıltısı, aşkın parlaklığı
Mihr ü meh:
Güneş ve ay
Ser-geşte:
Sersem
Leyl ü nehâr:
Gece ve gündüz
Âhû: Ceylan
Sahrâ: Çöl
Bî-ihtiyâr:
İsteksizce, istemeden
Te’sîr-i bûy-ı müşg-bârın...:
Saçtığın misk kokunun tesiri
Pervâne: Işık
etrafında dönen küçük kelebek
Nâlân u sûzân:
Ağlayan alev
Gül-izâr: Gül
bahçesi
Âbid ü zâhid:
İbadet eden ile dünyadan elini eteğini çeken
Tebahkâr:
Mahvolmuş
Bî-şumar:
Sayısız, pekçok
El-meded:
Yardım et
Hîn-i şefâat:
Şefaat zamanı
Zâr: Ağlayan,
inleyen
Yâd: Anmak
Mücrim:
Günahkâr
Şiâr: İlke,
işaret
Şairenin Sitede yer Alan Eserleri
Na't
Na't-ı diğer